Loin

 Yeni bir gün geliyor tıka basa dolu yaşadığın koca yirmi dört saatin ardından. O gün anlıyorsun gitmen gerektiğini. Sen bu bölgeye ait değilsin. Senin kabilen bizler değiliz. Gidebildiğin kadar uzağa gitmeye hiç olmadığın kadar hazırsın. Radyoda her zaman en sevdiğin şarkı çalacak. Çalan şarkılara her zaman yeni hikayeler yazacaksın. Yazdıkların bir süre sonra, sen hiç fark etmeden, yaşadıkların olacak. Dünyanın bir ucundan diğerine gideceksin. Kanatlarını açıp uçarken tek bir defa bakacaksın bıraktıklarına, canın -umuyorum ki- yanmayacak. Ait olduğunu hissettiğin yer, senin evin olacak ama ev dediğin terk ettiğin yer mi kavuştuğun yer mi asla bilemeyeceksin. Sen bu bölgeye ait değilsin. Mavi sular yeniden doğuracak seni; rüzgarın başka bir yönden esecek, iklimin değişecek.
 Her şeye rağmen, hayatımda tanıdığım en güzel insan olma sıfatını asla kaybetmeyeceksin. Tanıştığıma memnun oldum, diyeceğim seni uğurlarken. Bir gün bana, arkasına hikayesini kısacık yazdığın bir fotoğrafını göndermeni bekleyeceğim sabırla. Öyle olmasan da, yanımda olduğun için mutluyum, diyebileceğim. Ve daha doldurulmayı bekleyen pek çok sayfası var siyah yapraklı defterin.

 Böyle vedalara hiç alışamayacağım.